Selam.
Yakın (ve hatta uzak) çevrem yazmayı ne kadar sevdiğimi bilir. Bu zamana kadar 2 ya da 3 blog denemem oldu. Hatta bu denemelerden biri de Blogger bünyesinde hala hayattaymış baktım da. Bu mecralarda toplamda muhtemelen 100-150 sayfaya eşdeğer yazı yazmışımdır. Bunların çoğu harala gürele yazdığım random yazılardı ve tabiri caizse “çıraklık” ve “kalfalık” dönemimdi. Şimdi de inşeallah ustalık dönemimle karşınızdayım.
Öncelikle şu siteyi adam etmekle uğraşacağım epey bir süre. Sonra yazılar akmaya başlar. Bu sefer bu işi sistematik ve düzenli yapmaya çalışacağım. Yani her hafta 1 yazı falan gibi (4 ay yazmadı…).
Bir de şu önemli noktadan bahsetmek istiyorum. Ben istediğim kadar yazayım, okuyan olmadıktan sonra pek bir anlamı yok. O yüzden şu anda bunu okuyan kişi benim için kim olursa olsun çok değerli. Okurken yorum bırakmaktan da çekinmeyin. (Troll amaçlı bırakılan yorumlar gülüp eğlendikten sonra silinecektir.)
Çünkü şu noktadan sonra yazarken genel düsturum, okuyanın bu işten belli bir şey edinmesi olacak. Zamanın bu kadar değerli olduğu bir dönemde bir insan evladı neden oturup sizin şahsi zırvalarınızı okumak istesin. Ha, çok bol vakti olur, WC’de yapacak daha iyi bir iş bulamaz belki o zaman okur. Ama ben bundan daha iyisini yapabileceğime ve daha geniş bir kitleye kendimi ifade edebileceğime inanıyorum, okuyan kişinin “hmm” diyebilmesini veya ne bileyim en basit haliyle “eğlenmesini” hedefliyorum.
Blog’umu takip ederseniz gelecekte pişman olacağınızı zannetmem. Zaman zaman kafa ilaçlama yapacağım kesin ama muhakkak arada bir okumaya değer ve içerisinde okuyan kişiye faydası olacak bir şeyler yazacağıma belli bir inanç besliyorum.
Haydi rastgele.
Görüşmek üzere.
0 yorum