Bu siteyi kurarken, daha farklı bir hevesim vardı, hemen her gün bi şeyler yazmayı huy edinirim, telefondan yazarım, metroda yazarım, hiçbir şey olmasa evde tuvalette yazarım diyordum. Ama maalesef tabi ki öyle olmadı.
Bir yandan günlük işlerle uğraşıp, çocuğuna vakit ayırıp, bir yandan da yazı yazmak gibi son derece lüks bir aktiviteye zaman ayırmak gerçekten zormuş. Neden lüks, çünkü kafanın, gerçekten de içerideki pisliği boku püsürü ayıklayıp aradan bir şeyler yazmaya hazır hale gelmesi gerekiyor. Bu da her zaman mümkün olmuyor tabi.
Her neyse, öyle ya da böyle yılı tamamlamayı başardık. Bu yıl gerçekten hayatımın en hızlı geçen yılı oldu diyebilirim. İki yılbaşı arasını bu kadar hızlı kat ettiğim, bir önceki yılbaşını bu kadar net hatırladığım bir yıl hiç yaşamadım.
Bunun sebebi aslında çoğunlukla hayat akış hızının her sene bir öncekinden daha yüksek hale gelmesi muhtemelen. Tabi bir de hayatımızda göğüslemeye hazırlandığımız değişiklikler de bu akışı hızlandırdı.
Bununla ilgili önümüzdeki günlerde daha net bilgiler ve takip eden günler/haftalar/aylarda daha detaylı, daha büyük ve daha okkalı yazılar yazacağımı düşünüyorum. (Yok, bu sefer hakikaten yazacağım.) Ama şu an için olan biteni yazmaya enerjim pek yok. Enerjimin ve zamanımın çoğu, yapılacak işler, halledilmesi gereken task’lar ve düşünmek, bolca düşünmekle geçiyor.
Kafam o kadar dolu ki, geçen gün yüz kere bindiğim metroda, yanlış yöne binip bir durak sonra da (son durak) hatamı fark edemeyip, “allah allah metro mu bozuldu lan, niye herkes indi, niye hareket etmiyor?” diye etrafa bakındım. Sonra anladım ve tam olarak şu hareketi yaptım:
Üzücü tabi. Ama geçici bir durum. Umarım her şey çok daha güzel, huzurlu ve kolay olacaktır 2020’den itibaren.
Şimdilik söylemek istediklerim bu kadar. Hoşçakalın.
0 yorum